Bir Dostumuzu Kaybettik

Prof. Dr. Sargut Şölçün,
Foto: Nürnberger Nachrichten

Sargut Şölçün Nisan ayının sonunda hastalığına yenik düştü.

Kimileri onu geleneksel ekolden gelen evrensel bir aydın olarak tanırdı, kimileri ise engin birikimi ve pedagojik yeteneği birbiriyle boy ölçüşen, tabuları asla sınır olarak kabul etmeyen, esprili, neşeli ve disiplinli bilim insanı olarak tanıdı. Gene başkaları onu ilkelerine bağlı,  “muhalif” bir demokrat olarak bilirdi; kimilerimiz de onu, Nürnberg’deki InterForum’un kurucu yönetim kurul başkanı veya Köln’deki Türkiye/Almanya Kültür Forumu’nun yakın yol arkadaşı olarak tanımış, görüşlerini yakından takip edebilmişti.

1947 yılında Ankara’da dünyaya gelen Alman Dili ve Edebiyatı Profesörü Sargut Şölçün, doktorasını 1980 yılında Münih’te “Federal Almanya’nın Güncel Edebiyatında Türk ‘Misafir İşçisi’nin Tasviri” adlı çalışmasıyla yaptı; daha sonra çok kültürlü toplumda edebiyat üzerine birçok kitap ve makale yayınladı. Türkiye’deki akademik hayatı ise askeri rejim tarafından sonlandırıldı.

1980’li yıllarda “Aydınlar Dilekçesi”ni imzalarken Hacettepe Üniversitesi’nde öğretim görevlisiydi. 1402’likler olarak bilinen ve askeri rejimin 1402 sayılı yasası ile bir çok aydın, ilerici öğretim elemanı üniversitelerden uzaklaştırma rüzgarından nasibini ilk alanlardan biri oldu.

Akademik yaşamını 1984’ten sonra Almanya’da sürdüren Sargut Şölçün Berlin Hür Üniversitesi ve Erlangen-Nürnberg Üniversitesi’nden sonra 1999 yılından bu yana Duisburg-Essen Üniversitesi’nde Türk Edebiyatı Bilimi Profesörü olarak görevliydi.

InterForum ve Türkiye/Almanya Kültür Forum’u olarak, kaybettiğimiz yakın dostumuzu, yol arkadaşımızı derin üzüntüyle uğurluyoruz.

Sağdan sola: Yalçın Ziyal, Sargut Şölçün, Halil Ergün (ortada) ve Ayten Akyıldız
InterForum kuruluşu, 1997: Sargut Şölçün (en solda), Osman Okkan (en sağda)

Son Eserleri (Seçki):
Almanca yayımlananlar:

  • Entzauberte Nation: Literarische Entdeckung türkischer Mentalität
    (Tılsımı Bozulmuş Ulus: Türk Zihniyetinin Yazınsal Keşfi),
    Universitätsverlag Rhein-Ruhr, 2008
  • Literarische Wertung. Aufsätze zur Poesie, Politik und Didaktik
    (Edebi Değerlendirme. Şiir, Siyaset ve Didaktik üzerine Makaleler),
    Essen: Die Blaue Eule.
  • Unerhörter Gang des Wartenden / Dekonstruktive Wendungen in der deutschen Essayistik (Bekleyenin Duyulmadık Gidişi: Alman Makaleciliğinde Dekonstrüktif Tabirler), (Königshausen u. Neumann, 1998)
  • Sein und Nichtsein. Zur Literatur in der multikulturellen Gesellschaft
    (Olmak ve Olmamak. Çok Kültürlü Toplumda Edebiyat Üzerine),
    Bielefeld: Aisthesis, 1992.
  • Das Bild des türkischen „Gastarbeiters“ in der bundesdeutschen Gegenwartsliteratur
    (Federal Almanya’nın Güncel Edebiyatında Türk ‘Misafir İşçi’sinin Tasviri),
    Ankara, 1980, Signatur: S 860 11

Türkçe yayımlananlar  (Seçki):

  • Tarih Bilinci ve Edebiyat Bilimi
    Dayanışma Yayınevi, 1982, Ankara

Çevirileri (Seçki):

  • Angst im Kapitalismus
    (Kapitalizmde Korku)
    Dieter Duhm (Übersetzung: Sargut Şölçün)
  • Martin Luther und Thomas Münzer oder die Einführung der Buchhaltung
    (Martin Luther ve Thomas Münzer ya da Muhasebenin Başlangıcı)
    Dieter Forte (Übersetzung: Sargut Şölçün)
  • Die grossen Männer des Exils
    (Sürgündeki Büyük Adamlar)
    Karl Marx/Friedrich Engels
    Sol Yayınları, Ankara, 1997

Hiciv (Örnek Seçki):

  • Delik ve Diyalektik
    Türkçe, Avni, 1992

Söyleşiler: (Seçki):
Almanca:

Türkçe:

2012 Ödülleri - Jüriler kararlarını verdiler

Uzun metraj film yarışması

En iyi film:
Paylaştırılmıştır (ex aequo)
Barbara“ Yönetmen: Christian Petzold 
Lal Gece / Nacht der Stille“ Yönetmen: Reis Çelik

En iyi erkek oyuncu: İlyas Salman
Film: „Lal Gece / Nacht der Stille
Yönetmen: Reis Çelik

En iyi kadın oyuncu: Dilan Aksüt
Film: „Lal Gece / Nacht der Stille
Yönetmen: Reis Çelik

Öngören Ödülü
Zenne
Yönetmen: Caner Alper, Mehmet Binay

Seyirci Ödülü: „Kaddisch für einen Freund / Bir dost için hayır duası
Yönetmen: Leo Khasin

Kısa film yarışması

En iyi kısa film: „Eisblumen / Buz Çiçekleri
Yönetmen: Susan Gordanshekan
    
En iyi ikinci kısa film: „Long Distance Call / Uzak Mesafeli Görüşme
Yönetmen: Grzegorz Muskala

En iyi üçüncü kısa film; „Ali Ata Bak
Yönetmen: Orhan İnce

Ödül töreni 2012

Ödül töreni ve festival partisi!

Cumartesi akşamı filmlerden sonra  Ödül Töreni var: Önce Ödüller ve sonra „Kumkapı Roman Night“ festival partisi. Ayrıntı için ödül töreni sayfasına bakınız.

Pazar günü ödüllü filmlerin gösterimi var. Kaçırmayınız.

David Wurawa, Enkelejd Lluca ve Ramin Yazdani Nürnberg'de
Reis Çelik Nürnberg'de

Festival finale doğru!

Uzun metraj yarışmasına devam ederken, bu akşam Festsaal salonu kısa filmcilere ayrıldı. 18:30’dan sonra yarışacak 14 kısa filmin yönetmenleri ve temsilcileri festivalde aramızdalar.

Uzun metrajda Reis Çelik oyuncusu İlyas Salman ile birlikte filmini CineCitta’da tanıtacak.

Film gösterileri ve söyleşilerini takiben festival merkezinde caz gecelerinden sonra Cuma akşamı ibre Türkiye’ye dönüyor: „Cem Session“: Cem Karaca, Barış Manço, Edip Akbayram şarkılarıyla 22:00’da yelken açıyoruz.

Cumartesi akşamı filmlerden sonra  Ödül Töreni var: Önce Ödüller ve sonra „Kumkapı Roman Night“ festival partisi.
Ayrıntı için ödül töreni sayfasına bakınız.

Uzun Metraj Filmleri Yarışması hız aldı

Yeni konuklar, yeni filmlerle Çarsamba günü festival hız aldı, Martin Bach ve Caner Alper filmlerini tanıttılar.

Martin Bach söyleşide
Caner Alper söyleşide

Perşembe günü yeni yarışma filmlerini festival programına devam edecek. Perşembe günü festivale katılan yeni konuklar: Reis Çelik, Leo Khasin, İlyas Salman, Kerem Can, Erkan Avcı, Enkelejd Lluca, David Wurawa, Ramin Yazdani, Lena Liberta, Ayşegül Sahinbozkir, Susan Gordanshekan, Engin Kundağ, Hendrik M. Schmitt, Kaan Müjdeci, Devrim Erdogan, Ertuğ Tüfekcioğlu, Can Eren, Anca Miruna Lazarescu.

Festivallounge

Uzun Metraj Filmler Yarışması başladı

Dört kişilik uzun metraj filmleri yarışma jürisi Nürnberg’de toplandı ve çalışmasına başladı. Türkiye’den üç ve Almanya’dan 5 uzun metraj filmin bulunduğu yarışma filmleri arasından jüri „en iyi film“, „en iyi kadın oyuncu“ ve „en iyi erkek oyuncu“ ödüllerini seçecek. Buna ek olarak festival seyircisi toplam 8 film arasından birine „seyirci ödülü“ verecek.

Uzun Metraj Film Yarışma Jürisi 2012:
Markus Aicher, Ayşe Polat (Başkan), Jochen Schmoldt ve Christian Zübert

Salı akşamı gösterileri arasında Christian Zübert’in altı yaşındaki bir Türk kızı ile bir Alman taksi şöförü arasındaki ilginç hikayeyi içeren „üç çeyrek hilal“ adlı filmi Festsaal salonunda kapalı gişe gösterildi. İster politik ister kültürel ayrılıklar olsun, insanlar arası ilişkideki güce ve öneme inandığını söyleyen Zübert, Türkler kendi kültürleriyle Almanya’nın önemli bir parçasını olduğunu ve bu ülkeyi kültürleriyle zenginliştirdiklerini, entegrasyon gibi kelimelerin altında yatan kendi kültüründen ödün verme gibi beklentilerin Almanya için yarar yerine zararlı olduğunu vurguladı.

Yarışma filmlerinden „Bruno gibi biri“ yapımcısı Alexander Funk tarafından tanıtıldı.

Christian Zübert söyleşide
Alexander Funk söyleşide

Çarşamba akşamı toplam dört yeni yarışma filmi festival seyircilerle buluşacak.

Festivalde San-Art ve Fun-Art birarada

Ercan Kesal söyleşide
Adem Kılıç, Ruhi Sarı ve Çetin Altay söyleşide
Serdal Doğan söyleşide

Sanatçılar okul gösterilerine bizzat katılarak renk veriyorlar. 
Pazartesi akşamı festivalin üç değişik tarzda filmleri tanıtıldı ve söyleşilerde bulunuldu. 
Nuri Bilge Ceylan’ın „Bir Zamanlar Anadolu‘da“ filmi büyük ilgiyle karşılanırken, söyleşiye katılan senarist ve oyuncu Ercan Kesal filmin oluşum hikayesi hakkında bilgi verdi. Alman seyircilerin „muhteşem“ ya da „inanılmaz güzel“ olarak nitelendirdikleri film festivalin kapanış filmi olarak Pazar günü tekrar gösterilecek.

CineCitta’da üst üste iki gösterisinin de dolu geçtiği „Sümela’nın Şifresi – Temel“ ve filmin sanatçılarından yönetmen Adem Kılıç ve oyuncularından Ruhi Sarı ve Çetin Altay ile yapılan söyleşisi festival seyircisine çok eğlenceli dakikalar yaşattı.

Akşamın söyleşili bir başka filmi ise „Unutma beni İstanbul“ idi. Filmin yapımcısının Serdal Doğan “İstanbul Kafkasya’dan Balkanlar’a kültürlerin izlerini taşıyan bir metropoldür ve bir milletin değil, hepimizindir. İstanbul unutulmaz, İstanbul sizi unutmaz“ sözleri sinemayı dolduran bir çok uluslu/kültürlü sinema severlerinde büyük sempati topladı.

Festival bugün yarışmalı bölümünü Christian Petzold’un Barbara adlı filmiyle açıyor. Jüri üyesi yönetmen Christian Zübert „Üç Çeyrek Hilal“ adlı filminin söyleşisine katılacak.

Festivale ilk hafta sonundan yoğun ilgi

Festival ilk hafta sonunu kısmen kapalı gişe film gösterileri ve yoğun ilgiyle takip edilen söyleşilerle kapattı.
Cumartesi akşamı Türkiye’den festivale katılan Hasan Tolga Pulat, Nesrin Cavadzade, Emre Kavuk „Güzel Günler Göreceğiz“ filmine gösterilen güzel reaksiyonlardan ve ilgiden çok memnun olduklarını ifade ettiler. „Fernes Land“ / „Uzak Ülke“ adlı filmin yönetmeni  Kanval Sethi festival konseptine hayran olduğunu bildirirken, „Kasimir ve Karoline“ filminin yönetmeni Ben von Grafenstein festivalin sıcak atmosferin inanılmaz olduğunu açıkladı.

Hasan Tolga Pulat, Nesrin Cavadzade ve Emre Kavuk söyleşide
Ben von Grafenstein söyleşide
 

Pazar günü ise Alevi-Sünni gerilimindeki sorunları temel alan„Saklı Hayatlar“ filminin yönetmeni A. Haluk Ünal ile yapılan söyleşide yönetmen Türkiye’deki azınlıklarla ilgili yaşam anlayışındaki eksikliklerin tek biçim din ve kültür anlayışını dayatan devlet politikasından kaynaklandığını ve Türkiye’deki yaşamın daha çok hoşgörü hakettiğini söyledi.

Ahmet Haluk Ünal, I. Metin Ayçicek söyleşide

Erdal Kesen üzerine yapılan „Oğlumuz Erdal“ belgeselinin gösteriminden ve film sonra yönetmen Tunç Erenkuş’la yapılan söyleşiden özellikle genç seyircilerinin çok etkilendikleri gözlemlendi.

„Geriye Kalan“ filminden sonra yapılan söyleşide Devin Özgür Çınar iktidar statülerini korumak isteyen insanların erkek ya da kadın olmaksızın, hangi ülkede olursa olsun şiddete başvurduklarını dile getirdi. 

Tunç Erenkuş söyleşi sonrası
Devin Özgür Çınar söyleşide

„Son Olsun“ adlı filmin uluslararası gösterimine filmin yönetmeni Orçun Benli ve oyuncusu Deniz Uğur katıldılar. Bir 12 Eylül komedisi olarak da algılanan film kapalı gişe gösterimde büyük beğeni topladı.

„Saç“ filminin gösteriminden sonra filmin başrol oyuncusu Nazan Kesal ile yapılan söyleşide özellikle minimalist sinema ve bu sinemanın önemi üzerine uzun bir söyleşi yapıldı.

Deniz Uğur Ayten Akyıldız ile söyleşide
Nazan Kesal söyleşide

Festival bugün programına Cannes Film Festivali’nde ödül alan Nuri Bilge Ceylan‘ın „Bir Zamanlar Analodu’da“ filmi gösterilecek ve Ercan Kesal ile söyleşi yapılacak.
Buna paralel olarak Türkiye’de büyük ilgi toplayan „Sümela’nın Şifresi - Temel“ gösterilecek, filmin sanatçılarıyla söyleşi yapılacak.

Festivali „İzlenimler“den ve „Basın Dosyası 2012“den de takip ediniz.

Tarık Akan söyleşisine ve okul gösterilerine büyük ilgi

Açılış sonrası festivalin ilk günü efsane oyuncu Tarık Akan’a aitti. Cuma akşamı filmler izleyen Akan akşamın ilerleyen saatlerinde Alman ve Türk seyircileriyle yaptığı söyleşide heyecanlı anlar yaşandı. Alman ve Türk medyasının büyük ilgi gösterdiği Akan Cumartesi günü İstanbul’a dönerken havaalanında yaptığı açıklamada Nürnberg festivalini 18 yıldır tanıdığını ve bütün güzel gelişmeleri bir yana festivalin özellikle Alman okul öğrencilerine bu derece yoğun bir şekilde ulaşmasının en önemli yanı olduğunu ve bundan mutlu olduğunu söyledi.

Okul öğrencileri gösterisi

Festivalin ilk hafta sonu programına Türkiye’den ve Almanya’dan yeni konuklar katılıyorlar:
H. Orçun Benli, Nesrin Cavadzade, Devin Özgür Çınar, İsmail Deniz, Tunç Erenkuş, Golo Euler, Ulrich Günther, Emre Kavuk, Adnan Köse, Ali Murtaza, Kanwal Sethi, Nazan Kesal, Ercan Kesal, Hasan Tolga Pulat, Deniz Uğur, Ahmet Haluk Ünal.

Bundan sonraki e-posta Pazartesi günü öğleden sonra gönderilecektir.
Festivali „İzlenimler“den ve „Basın Dosyası 2012“den de takip edebilirsiniz.

Görkemli Açılışta Tarık Akan’a büyük ilgi

Sermiyan Midyat & Adil Kaya
OB Dr. Maly, Generalkonsulin Ece Çil, Tarik Akan
Tarık Akan
Dr. Maly

Açılış akşamı Sermiyan Midyat’ın standup stilinde yaptığı sunumla çok renkli geçti ve festival ilk günüyle birlikte hızlı start aldı.
Türk ve Alman sinemaseverlerin yoğun ilgi gösterdigi açılışta Anakent Belediye Başkanı Dr. Ulrich Maly ve T.C. Başkonsolusu Ece Öztürk Çil festivalde ulaşılan renkliliğin ve kaynaşmanın güncel yaşamda da aynı şekilde devam etmesini dilediler. Festival destekleyecilerinden Robert Bosch Stiftung ve Turkcell Europe da bu festivali özellikle seçtiklerini ve  Almanya‘daki ortak bir yaşama katkıda bulunmak için festivale destek verdiklerini vurguladılar.

Bu yılki onur ödülü Türkiye Sineması‘nın uluslararası arenada tanınmasına yaptığı büyük katkılarından dolayı Tarık Akan’a verildi. Ödülü Anakent Belediye Başkanı Dr. Ulrich Maly’den alan Tarık Akan ülkemin daha güzel günler görmesi için sanatçı olara ölene kadar mücadele edeceğini söyledi.

Açılış filmi YOL’un gösteriminden önce, filmin İsviçreli yapımcısı Donat Keusch filmin oluşumu ve Yılmaz Güney ile ilgili anılarını anlattı ve Türk ve Alman seyircilerde büyük ilgiyle karşılaştı.
Bu yılki onur ödülü Türkiye Sineması‘nın uluslararası arenada tanınmasına yaptığı büyük katkılarından dolayı Tarık Akan’a verildi. Ödülü Anakent Belediye Başkanı Dr. Ulrich Maly’den alan Tarık Akan ülkemin daha güzel günler görmesi için sanatçı olara ölene kadar mücadele edeceğini söyledi.

Bugün yapılan özel basın konferansında Tarık Akan ülkemi çok seviyorum ve bunun için sanatımı hep ülkemde sürdürmek istedim dedi. Politika üzerine gelen sorulara özetle şöyle dedi„Dünya’nın her yerinde her sanatçının politik duruş sorumluluğu vardır, demokrasisi az gelişmiş ülkelerde sanatçılarla ister istemez Almanya gibi ülkelere göre daha politik oluyorlar.

Festival bugün açılıyor

Festival bugün Tafelhalle'de Türkiye'den ve Almanya'dan gelen konuklarla açılıyor. Akşamın sunuşunu ünlü oyuncu ve yönetmen Sermiyan Midyat üstlendi.
Açılış akşamının programı.

Tarık Akan
Sermiyan Midyat
Emre Kavuk
Hasan T. Pulat
N. Cavadzade
Tunca Arslan

Festival Programı Basın Toplantısında Tanıtıldı

49’u prömiyer olan toplam 59 film ve sanatçılarla yapılacak 65’in üzerinde söyleşi ile Nürnberg 1 Mart’tan itibaren büyük bir sinema şenliğine sahne oluyor

Okul gösterimlerine 2000 öğrenci katılıyor

Festival programı bugün yapılan resmi basın toplantısında kamuoyuna tanıtıldı. Festival Başkanı Adil Kaya yaptığı açıklamada „önümüzdeki hafta perşembe günü başlayacak Almanya’nın en önemli festivallerinden biri olan bu etkinlik aynı zamanda içerdiği ağırlık konuları itibarıyla da Almanya’da tek olma özelliğine sahiptir“ şeklinde değerlendirdi.

Dr. Matthias Strobel ise festivalin Nürnberg için çok önemli ve kentin kültürel etkinliklerinde bir doruk noktası olduğunu vurgularken, „iki kültür dünyasının farklı çehrelerini bu denli kapsamlı tanıtan kültürel etkinlikler pek mevcut değil. Kültür diyalog ve özellikle film sanatı farklı dünyaların kapısını açan bir anahtardır“ şeklinde konuştu. 

Festivalden duyduğu gururu saklamayan Dr. Strobel ayrıca şunları söyledi: „Bu bağlamda özellikle okul gösterimlerine gösterilen büyük ilgiden son derece mutluyuz. Önümüzdeki on gün boyunca 75 sınıftan yaklaşık 2000 öğrenci festival filmlerini izleyecek. Bu sayı katılımda yeni bir rekor anlamına geliyor ve aynı zamanda festivalin sahip olduğu çekim gücünü de kanıtlıyor.“

Festival Yöneticisi Ayten Akyıldız ise Türkiye/Almanya Film Festivali’nin Türkiye sineması için de önemli bir konuma sahip olduğunu vurgularken, bunun nedenini, etkinliğin hem Türkiye sinemasının ülke dışında tanıtıldığı en büyük platform hem de Türk ve Alman seyirciler arasında gerçek bir kültür köprüsü işlevine sahip olmasına bağladı. Akyıldız ayrıca festivalin yıllardan beri Nuri Bilge Ceylan,Christian Petzold ve Fatih Akın gibi ünlü yönetmenler tarafından da desteklendiğini vurguladı.

Festival Başkanı Adil Kaya etkinliğe destek veren tüm kurum ve kuruluşlar ile sponsorlara teşekkür ederken, yarışma bölümlerine sahip bir festival gerçekleştirebilmelerini özellikle Robert Bosch Vafkı’nın desteğine borçlu olduklarını belirtti. Adil Kaya bir soru üzerine, bu gibi festivallerin ve sanatçıların verdiği desteğin özellikle genç insanların gelişimi ve arayışlarında paha biçilmez bir değere sahip olduğunu söyledi. Kaya, „Ortaya çıkan Nazi cinayetleri yüzünden bu gibi etkinlikleri devam ettirmek konusunda kuşkuya kapılınmaması“ gerektiğinin altını çizerken, ister Almanya’da isterse Türkiye’de varolan ırkçı düşüncelere karşı en iyi yanıtın Türkiye/Almanya Film Festivali gibi etkinliklerin olduğunu söyledi. 

Festival ZenneMarBu Son OlsunGüzel Günler GöreceğizGeriye Kalan gibi filmlerin uluslararası prömiyerlerini sunmaktan özellikle gurur duyuyor

Nürnberg’den Berlinale’ye tebrikler

Türkiye/Almanya Film Festivali Berlinale’de ödül kazanan Türk ve Alman sanatçıları tebrik eder:
Christian Petzold (Barbara) – en iyi yönetmen, gümüş ayı ödülü
Reis Çelik (Lal Gece) – kristal ayı, Generation bölümünde en iyi film
Emin Alper ( Tepenin Ardı) – Forum bölümünde Caligari Ödülü
 
 „Barbara“ ve „Lal Gece“ adlı filmler Türkiye/Almanya Film Festivali’nin yarışma bölümünde gösterilecekler.

Berlinale’den Nürnberg’e

Berlinale’de ödül beklentisi doruk noktasına ulaşırken, Nürnberg kenti de büyük heyecanla 1 Mart akşamı açılacak olan Türkiye Almanya Film Festivali’ni beklemekte. Her yıl yoğun ilgiyle takip edilen 32 sayfalık Festival Gazetesi de dağıtıma girdi.

Biletlerini şimdiden garanti etmek isteyenlere:
açılış töreni ve gösterilecek bütün filmlerin ön satışı
Kultur-Info
Königstr. 93, Nürnberg,
Tel: 0911 231 4000
adresinde başlatıldı.

CineCitta’da yapılacak film gösterilerinin ön satışı da CineCitta kasalarında başlatılmıştır.

Festival programı tamamlandı – geri sayım başladı

Heyecanla beklenen Sinema Dünyaları program bölümü belirlendi. Türkiye’den 19 filmin, Almanya’dan da 12 filmin gösterileceği bu bölümde toplam 31 film seyircilerimizle buluşacak.
Sinema Dünyaları Film Listesi

Bütün program bölümleri dikkate alındığında 59 film içeren festival bu yıl da her iki ülkenin sinema sanatı dünyasını kapsamlı bir şekilde tanıtacak. Almanya’dan 50 sanatçının Türkiye’den de 65 sanatçının seyircilerle söyleşilerde bulunmak üzere festivale katılacakları kesinleşti.

Yol | TR 1982, 100 dak., OmdU | Yönetmen: Şerif Gören

YOL açıyor, Bir Zamanlar Anadolu’da kapatıyor

11 günlük bir festival maratonundan sonra festivali geçtiğimiz Mayıs ayında Dünya’nın en saygın festivali Cannes’da Grand Prix ödülünü kazanan Nuri Bilge Ceylan’ın en yeni filmi „Bir Zamanlar Anadolu’da“ kapatacak.

1 Mart Perşembe akşamı kapılarını törenle açacak festivalin açılış filmi ise Dünya ve Türkiye sinemasının en önemli filmlerinden YOL. Festivalin bu yılki onur ödülünü alacak olan efsane oyuncu Tarık Akan açılışa katılıyor.
Bütün etkinliklerin zaman ve yerlerini içeren program cetveli web sayfamızdan edinilebilir.

60 filmin gösterimleri Kunst&KulturQuartier ve CineCitta’da bulunan toplam dört sinema salonunda yapılacak.
Açılış töreni ve filmlerin biletleri ön satışa sunulmuştur. Biletler şimdiden KunstKulturQuartier, Königstr.93, Nürnberg adresindeki KulturInformation‘dan temin edilebilir.

Bir Zamanlar Anadolu’da | TR 2011, 157 dak. | Yönetmen: Nuri Bilge Ceylan

Uzun Metraj Film Yarışması Jürisi ve Filmleri belli oldu

Festival bu yıl da tanınmış uzmanlardan oluşan bir Türk-Alman jürisi ile yarışma filmlerini değerlendirecek olmaktan mutluluk duyuyor. Uzun metraj dalında jürimiz bu yıl „En İyi Film“, „En İyi Kadın Oyuncu“ ve „En İyi Erkek Oyuncu“ olmak üzere toplam 3 ödül verecek.

2012 Uzun Metraj Filmleri Jürisi:
Markus Aicher
Ayşe Polat
Jochen Schmoldt
Ece Temelkuran
Christian Zübert

--> Jüri ile ilgili ayrıntılı bilgiler

Uzun Metraj Film Yarışması:
Uzun metraj yarışma dalında bu yıl Almanya’dan beş, Türkiye’den ise üç film yarışacak. Tanınmış yönetmenlerle birlikte, ilk filmleriyle yarışacak olan yönetmenler bizleri özellikle heyecanlandırmakta. Toplam 8 yarışma filmi gerek sanat anlayışlarıyla gerekse işledikleri konularla geniş bir sinema sanatı yelpazesine ulaşıyorlar. Kıbrıs ve Demokratik Almanya Cumhuriyeti’ne özel bakış, toplumsal kurallara aykırı gelen dostluklar, çocuk evlilikleri, nefret cinayetleri, eşcinsel hakları ve sevgisizlik gibi iki ülkede yaşayan halkların hikâyeleri.

Almanya’dan yarışmaya katılan filmler:

  • „Töte Mich“ (Öldür Beni)  yönetmen Emily Atef, Nürnberg Prömiyeri
  • „Kaddisch für einen Freund“ (Bir Dost İçin Hayır Duası) yönetmen Leo Khasin, Nürnberg Prömiyeri
  • „Frankfurt Coincidences“ (Frankfurt Tesadüfleri) yönetmen Enkelejd Lluca, Nürnberg Prömiyeri
  • „Einer wie Bruno“ ( Bruno Gibi Biri) yönetmen Anja Jacobs, Nürnberg Prömiyeri
  • „Barbara“ yönetmen Christian Petzold, Nürnberg Prömiyeri

Türkiye‘den yarışmaya katılan filmler:

  • „Gölgeler ve Suretler“ (Schatten und Gesichter) yönetmen Derviş Zaim, Almanya Prömiyeri
  • „Lal Gece“ (Nacht der Stille) yönetmen Reis Çelik, Nürnberg Prömiyeri#
  • „Zenne“ (Zenne – der Bauchtänzer) yönetmen M. Caner Alper, Mehmet Binay, Uluslarası Prömiyer

--> Tüm Yarışma Filmlerine Genel Bakış

Seyirci Ödülü
Bu ödülün jürisi sevgili seyircilerimizden oluşmaktadır.

Öngören Ödülü:
Medya uzmanı ve insan hakları savunucusu Mahmut Tali Öngören anısına festivalin programında yer alan bir filme InterForum tarafından Öngören Ödülü verilmektedir.

Ödüller 10 Mart Cumartesi akşamı yapılacak ödül töreninde takdim edilecektir.

Festival programının tamamı gelecek hafta ortasında açıklanacaktır.

Efsane Oyuncu Tarık Akan Türkiye/Almanya Film Festivali Onur Ödülü’nü Alıyor

Tarık Akan
Tarık Akan

Türkiye/Almanya Film Festivali sinemaseverleri 1 - 11 Mart tarihleri arasında 17. kez Nürnberg’e davet ediyor. Şubat’ın ilk haftasında açıklanacak olan programın doruk noktalarından birini oluşturan Onur Konuğu ise belli oldu.

Festivalin bu yılki Onur Ödülü, Türkiye’de sinema sanatının gelişimine ve uluslararası alanda tanınmasına yaptığı kalıcı katkılarından ötürü Tarık Akan’a veriliyor. Türkiye sinemasına damga vuran birçok filmde rol alan sanatçının, bu başyapıtların uluslararası alanda tanınmasında büyük payı var.

Akan, özellikle 1982’de Cannes’da Altın Palmiye Ödülü’nü kazanan “Yol” filmindeki rolüyle Almanya’da da geniş bir kitle tarafından tanınıyor.

Tarık Akan, Türkiye/Almanya Film Festivali Onur Ödülü’nü, festivalin 1 Mart’ta Tafelhalle’de yapılacak açılış töreninde alacak. Festival kapsamında filmlerinden bir seçki de sunulacak olan sanatçı, 2 Mart’ta düzenlenecek bir söyleşide sinemaseverle buluşacak.

Festival programı Şubat’ın ilk haftasında açıklanacaktır.

Tarık Akan'ın filmlerine buradan ulaşabilirsiniz

17. Türkiye / Almanya Film Festivali Programı
tamamlanmak üzere

Tayfun Pirselimoğlu
Tayfun Pirselimoğlu

Kısa Film Yarışması 14 filmle hazır.

Kısa Film Jüri Başkanı: Yönetmen Tayfun Pirselimoğlu


1 Mart 2012 günü kapılarını 11 günlüğüne açacak olan 17. Türkiye / Almanya Film Festivali programı tamamlanmak üzere. Uzun metraj film yarışması ve programı çalışmaları sürerken, kısa film yarışma programı belirlendi.

Festivalin ikinci haftasında 9 Mart Cuma akşamı filmlerin gösterimi yapılacak.Yarışma bölümüne  200'den fazla kısa film gönderilmişti. 14 kısa filmin 6sı Türkiye'den, 7si Almanya'dan ve biri de Türk-Alman ortak yapımı. En iyi film (1.lik Ödülü), 2.lik Ödülü ve 3.lük Ödülü verilecek.

--> Kısa Filmlere buradan ulaşabilirsiniz

Bu yıl kısa film yarışma bölümü jüri başkanlığını Türkiye'nin ünlü yönetmenlerinden Tayfun Pirselimoğlu üstleniyor. "Independent art initiative of Akademie Genius"'un kurucu üyelerinden olan Pirselimoğlu sinema filmleriyle uluslararası alanda tanınan ve ödülleri olan bir sanatçımız.

Seçici Kurul'un diğer üyeleri: belgesel film yönetmeni Gülseren Suzan, sanat yönetmeni Natali Yeres ve medya uzmanı Klaus Ploth.

Festivalin diğer bölümleri önümüzdeki günlerde açıklanacaktır.

Nuri Bilge Ceylan’ı ve Türkiye Almanya KültürForumu’nu ödülleri için tebrik ederiz.

Bir Zamanlar Anadolu'da
Yönetmen: Nuri Bilge Ceylan

Mart ayında gerçekleşecek olan festivalimizin programı belli olurken, bizlere iki sevindirici haber ulaştı. Biri Avustralya’dan:
Nuri Bilge Ceylan‘ın „Bir Zamanlar Anadolu’da“ adlı filmi Asia Pacific Screen Academy’nin verdiği ve Asya-Pasifik bölgesinin Oscar’ı olarak da bilinen ödüllerinden „En iyi yönetmen“, „En iyi Görüntü“ ve „Büyük Jüri Ödülü“nü kazandı. Bu prestiji çok yüksek ödüller için sevgili Nuri Bilge Ceylan’ı ve ekibini tebrik ederiz.

1 Mart’ta başlayacak festivalimizin afişini de „Bir Zamanlar Anadolu’da“ dan bir kare oluşturuyor. Festivalde de göstereceğimiz bu filmin başrollerinden birini Yılmaz Erdoğan üstlendi. Filmin sanatçıları festivale davetliler.

Nuri Bilge Ceylan’ın „Uzak“, „İklimler“ ve „Üç Maymun“  filmleri gibi„Bir Zamanlar Anadolu’da“ filmi de Almanya’da sinemalarda gösterime gireceğini ve Almanya’da geniş bir seyirci kitlesine ulaşabileceğini de sevinerek bildirmek isteriz.

Başka bir sevindirici haber de Almanya’dan.
Bindörtyüzün üzerinde Alman kültür ve sanat uzmanının üye olduğu  Alman Kültürel Politika Derneği Yönetim Kurulu, „Kulturpolitische Gesellschaft“ KuPoGe, bu yılın Kültür Ödülünü’ne, merkezi Köln’de bulunan Türkiye Almanya Kültür Forumu’nu layık gördü. Yapılan açıklamada onur başkanları Günter Grass ve Yaşar Kemal olan ve 20 yılı aşkın bir süredir Almanlar ve Türkler arasında kültürlerarası diyaloğu destekleyen kuruluşun, örnek oluşturan çalışmalarından ötürü ödüllendirildiği belirtildi. Ödül gerekçesinde Forum’un özverili bir kararlılıkla yürüttüğü  üstün nitelikli projelerin önemi ön plana çıkarılıyor. Forum’un başarısında ve kalıcı etki yaratabilmesinde Türk-Alman kültür kuruluşları ve uzmanları arasında eşit düzeyde sürdürülen diyaloğun son derece önem taşıdığı vurgulandı.

Özellikle neonazi terörün yeniden baş gösterdiği günümüzde milliyetçilik ve ırkçılığa karşı girişimlerin önemini vurgulayan Kültürel Politika Derneği başkanı Prof. Dr. Oliver Scheytt, Türk-Alman kültür diyaloğu kapsamındaki  çalışmalarını güçlüklere karşın kararlılıkla yürüten Türkiye Almanya Kültür Forumu’nun bu ödüle layık bir kuruluş bulunduğuna emin olduğunu belirtti.

Türkiye Almanya Kültür Forumu Sözcüsü, belgesel yönetmeni Osman Okkan, WDR Radyo TV Kurumuna verdiği demeçte göçün ellinci yılında kültür diyaloğuna verilen önemin artmasının sevindirici ve düşündürücü yanları olduğuna değindi. “Görülüyor ki günümüz Almanyasında bir yandan neonaziler terörist cinayetlerini rahatça sürdürebilmekteler;  Bu yadsınamayacak gerçekler karşısında her görüşten politikacıların tutumlarını süratle gözden geçirmeleri gerekir” dedi.

1977 yılından beri verilmekte olan bu kültür ödülünü merkezi Köln’de bulunan KulturForum ile ilk kez göçmenler tarafından kurulan bir kuruluş almış oluyor.
Sevgili Osman Okkan’ı ve Türkiye Almanya Kültür Forumu ekibini tebrik ederiz.

Festivale Davet 2012

17. Türkiye / Almanya Film Festivali’nin tarihleri belirlendi: 1 – 11 Mart 2012 tarihleri arasında Nürnberg yine Türkiye ve Almanya sinemasının merkezi olacak, her iki kültürden kısa metraj, belgesel ve uzun metraj filmleri tanıtılacaktır.

Yarışma ya da yarışma dışı bölümler için başvuru süreci başlamıştır.

I) Yarışma bölümleri:

> Uzun Metrajlı Film Yarışması

> Kısa Film Yarışması

Bu daldaki önemli değişiklik: şimdiye kadar geçerli olan 15 dakikalık maksimum
kısa film süre sınırı kaldırılmıştır. 15 dakikadan daha uzun kısa filmler de yarışmaya katılabilirler. 

Yarışmalarla ilgili ayrıntıları katılım şartlarında bulabilirsiniz.

II) Yarışma dışı ‘Sinema Dünyaları’:
„Sinema Dünyaları” adlı yarışma dışı bölümde belgesel ya da uzun metraj filmler tanıtılacaktır.

64. Festival de Cannes: Almanya ve Türkiye’den ödül alanlara kutlama

Soldan sağa: Ercan Kesal, Taner Birsel, Nuri Bilge Ceylan, Muhammet Uzuner, Yılmaz Erdoğan, Ahmet Mümtaz Taylan (Foto: Anadolu Ajansı)

Türkiye/Almanya Film Festivali, bu yılki Cannes Film Festivali’nde göz dolduran ve ödül alan, Alman ve Türk sineması temsilcilerini kutlar.

Amerikalı oyuncu Robert De Niro’nun başkanlığındaki jüri, Nuri Bilge Ceylan’ın “Bir Zamanlar Anadolu’da” Cannes Festivali‘nin ana yarışmasının ikinci en önemli ödülü olan Grand Prix Ex-aequo, Büyük Ödül’e layık gördü.

Altıncı sinema filmi olan “Bir Zamanlar Anadolu’da” filmiyle Nuri Bilge Ceylan dünya sinema piyasasında dayatılan standartların dışında, özellikle uzun bir film çektiğini, sinema endüstrisinin dayattığı 90 dakika ebatından çıkmak istediğini, edebiyat yazarlarının özgürlüğü gibi, sinema sanatının da daha özgür ortamda yaratılması gerektiğini Cannes’daki basın toplantılarında açıkladı.

Ceylan bu yılla birlikte Dünya’nın en önemli festivali olan Cannes Film Festivali’ne ardarda dördüncü kez katılmış ve dördüncü kez de Cannes’ın en önemli ödüllerinden birine layık görülmüştür. Ödül, Ceylan ile “Le Gamin au Vélo” filminin Belçikalı yönetmen kardeşler Jean-Pierre ve Luc Dardenne arasında paylaştırıldı.

Nuri Bilge Ceylan’ı bu büyük ödül için en içten dileklerimizle kutlarız.

Festivalin en önemli ödülü olan Altın Palmiye, ABD’li yönetmen Terrence Malick’in yönettiği ve başrollerinin Jessica Chastain, Sean Penn ve Brad Pitt’in paylaştığı film “The Tree of Life”’a verildi. ABD’li ekibi de en içten dileklerimizle kutlarız.

“Un Certain Regard” kategorisinde yarışan Alman yönetmen Andreas Dresen, “Halt auf freier Strecke”  adlı eseriyle birincilik ödülünü aldı. Dresen, bu ödülü “Arirang” adlı filmin Koreli yönetmeni Kim Ki-duk ile paylaştı.

Andreas Dresen ve Kim Ki-duk’ı en içten dileklerimizle kutlarız.

Bizi ayrıca çok sevindiren bir ödül de Kısa Film Kategorisi’nde “Cinéfondation”’de verildi: birincilik ödülüne Alman yapımı olan Doroteya Droumeva’nın eseri “Der Brief” layık görüldü.

Doroteya Droumeva’yı en içten dileklerimizle kutlarız.
 
Cannes Film Festivali’nde Nuri Bilge Ceylan ve ekibinin heyecanını Ahmet Boyacıoğlu ve Başak Emre’nin yönetiminde başarıyla işletilen Türkiye Standında paylaştık:

Soldan sağa: Nuri Bilge Ceylan, Ayten Akyıldız, Olkan Özyurt, Adil Kaya, Ebru Ceylan ve Ercan Kesal